Akşener’in “İYİ Parti tercih yapmak zorunda kaldı” sözlerine DEVA Parti’den yanıt: Suçlayıcı ifadeler doğru değildi
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıkarak 6 Masa’dan ayağa kalktı. Akşener yaptığı açıklamada, “İYİ Parti tercih yapmak zorunda kaldı, kıskıvrak tutuldu. Dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. Kılıçdaroğlu’nun adı dün yapılan toplantıda adaylığı açıklandı. Mansur Yavaş’ın isimlerinden bahsetmiştik. ve Ekrem İmamoğlu. Kişisel hırslar Türkiye’ye tercih edildi.” dedi. Akşener’e dayatma DEVA Partisi’nden geldi.
DEVA Parti lideri Ali Babacan’ın sosyal medyada paylaştığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
12 Şubat 2022’den bu yana altı siyasi parti olarak karşılıklı anlayış içinde liberal demokratik bir hukuk devletinin inşası için değerli adımlar attık. Tüm süreç boyunca yürüttüğümüz çalışmalar; Milletimize ve gelecek nesillere adalet, barış, refah ve huzur getireceği inancıyla ortak akıl, istişare ve uzlaşma ile yolumuza devam ettik.
“BU AÇIKLAMALAR DOĞRU DEĞİL”
En önemlisi de katılım kültürünün ve demokrasinin gereği olarak altı siyasi partinin tam mutabakatının esas alındığı bir yerde çalışmalarımızı yürüttük. Hiçbir siyasi parti, siyasi duruşunun ve parti tabanının kabul etmeyeceği bir tavrı benimsemeye zorlanmadı. Karşılıklı saygıya dayalı böyle bir çalışma tarzında, doğası gereği herhangi bir dayatmanın olmayacağı açıktır. Nezaket ve gerçeği yansıtmayan, sağduyuya dayanmayan suçlayıcı ifadeler gerçekleşmedi.
“DEVA PARTİ OLARAK TÜM ÇABALARIMIZI VERİYORUZ”
DEVA Partisi olarak ilk günden itibaren samimiyet ve emekle elimizden gelenin en iyisini ortaya koyduk. Bu işbirliğinin başarısı; Ekonomik krizin derinliklerinde boğulan, adalete susamış, onurlu yaşama hakkından yoksun bırakılmış, şiddetli bir depremle karşı karşıya kalan insanımızın ancak bu şekilde nefes alabileceği inancıyla hareket ettik. rahatlama
“BU TARİHİ SÜREÇTE HEPİMİZE BÜYÜK SORUMLULUKLAR VAR”
Milletimizin hak ettiği tam demokratik yönetim anlayışının hakim olması için ortaya koyduğumuz çalışmaların arkasındayız. Bu tarihi süreçte hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Türkiye’yi içine düştüğü bu karanlık tablodan, otoriter anlayıştan kurtarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”
